BlogSanat

Sinema Tarihi: Sinema Nasıl Yarandı? №1

Sinema yarandığı günden beri hep insanların ilgisini çekmiş ve her dönem popülerliğini korumuştur. Bu yazımda sizler için Sinema Tarihi dersinden aklımda kalan – Sinemanın yaranış hikayesini anlatacağım.

Sinema: Yaranış Hikayesi.

1878 ve 1886 yılları arasında Eadweard Muybridge tarafından birden fazla fotoğraf makinesi kullanılarak dört nala koşan at çekilmiştir. Bununla da tarihte ilk hareketli görüntü elde edilmiştir. Aynı zamanda bu tarihteki ilk filmi olarakta biliniyor.

Sinema Tarihi: Sinema Nasıl Yarandı? №1 • Baynazarli.com
Eadweard Muybridge Sinema

Sinemanın yaygınlaşması, 1889’da ABD’li mucit Thomas Edison tarafından icat edilmiş Kinetoskop sayesinde başlamıştır. Bu cihazın üstündeki bir gözetleme deliğinden filmler teker teker izlenebiliyordu. Ardaşık görüntüler barındıran film şeridini bir ışık kaynağı üzerinden geçirerek hareket yanılsaması yaratıyordu. Kinetoskop tam anlamıyla bir film projektörü değildi fakat zaman içinde tüm sinematik projeksiyon aletlerinin temelini oluşturacak bir mantığa sahipti.

Kinetoskopu Paris‘te bir sergide gören  Lumière kardeşleri (Auguste ve Louis Lumiere), sinematografi adı verilen aygıtı geliştirdiler. Elle çalıştırılabilen bu aygıt film çekimi ve gösterimi yapabiliyor. Lumiere Kardeşler’in gösterilerindeki filmler. dünyanın çeşitli ülkelerine gönderilmiş kameramanların çektiktiği belgeseller ya da haber filmleriydi. Lumière kardeşlerinin bu icatı sayesinde sinema yeni döneme başladı.

Georges Melies Sineması.

Sinemanın kendine özgü anlatım olanaklarından yararlanma ve sinema aracılığıyla bir öykü anlatma dönemi, temel olarak Fransız yönetmen Georges Melies‘le başladı.

Méliès, sinematografın illüzyonist olanaklarıyla ilgilenmeye başlayan profesyonel bir sihirbazdı. Lumière kardeşleri ona kamera satmayı reddettiğinde, 1896`da bir animasyon projektörü satın aldı ve kendi kamerasını tasarladı. Ertesi yıl Montreuil’deki evinin arazisine camla çevrili küçük bir stüdyo inşa etti ve bu stüdyo`da 500’den fazla filmde yapımcılık, yönetmenlik, fotoğraflama ve oyunculuk yaptı.

George Miles Sinema

Başlangıçta Méliès, nesnelerin kaybolduğu ve yeniden ortaya çıktığı veya kendilerini dönüştürdüğü tek seferlik “hile” filmler yapmak için stop-motion fotoğrafçılığı kullanıyordu.

Ancak kısa süre sonra Méliès, basit hikayeler anlatmak için doğrusal zamansallık mantığını izleyen ilk eseri 30 sahnelik etkileyici Le Voyage dans la Lune (Ay’a Seyahat) filmini çekmiştir. Aya Seyahat ilk gösterildiği yıllarda çok popüler olmuştur ve Méliès’in çektiği yüzlerce fantezi filmi arasında en iyi bilinen filmdir. Film, aynı zamanda birçok kişi tarafından sinema tarihinde yenilikçi animasyon ve özel efekt kullanan ilk film ve sinema tarihinin ilk bilimkurgu filmi olarak kabul edilmektedir.

Ay’a Seyahat Filmi

Nihayetinde 1910’ların sonlarında izleyicisini daha sofistike anlatı tekniklerine sahip film yapımcıları ortaya çıktı. Tüm dünyada film yapım şirketleri ve stüdyoları kuruldu. Sinema filminin ilk on yılı, filmin bir yenilikten bir kitle eğlence endüstrisine geçişini gördü. İlk filmler siyah beyazdı, bir dakikadan kısa sürüyordu, ses kaydı yoktu ve sabit bir kameradan tek bir çekimden oluşuyordu.

ABD’de Birinci Dünya Savaşı sonrasında film yapımı, dağıtımı ve gösterimi en önemli sanayi dallarından biri olmuş ve çok geniş bir kitlenin ilgisini çeker hale gelmişti. Sinemanın belli başlı türleri de bu dönemde oluştu. Bu dönemde en çok ilgi gören tür komedi filmleriydi. Charlie Chaplin, Harry Langdon ve Harold Lloyd gibi yetenekler bu dönemde ortaya çıkmış ve ünlenmişlerdi. 1920’lerin başlarında haftada 40 milyon ABD’li sinemaya gidiyordu.

Sinema`da İlk Renkli Filmler.

Sinemanın icadından hemen sonra renkli filmlerin geliştirilmesi için süreç başlamıştir. Siyah-beyaz filmlerin dönemlerinde bile sinemada renk kullanılıyordu. Bazı sahnelerin boya ile renklendirilmesi en yaygın yöntemlerdendi. Örneğin, dış mekânda gece izlenimi vermek veya bu sahneleri iç mekân ve gündüz çekimlerinden ayırmak için koyu mor veya mavi renk kullanılıyordu. Elbette bu, rengin basit bir gösteriminden öteye gitmiyordu.

1950’lerin sonlarına doğru çoğu Hollywood yapımı film renkli çekilmeye başlandı. Öyle ki, 1960’ların ortalarına gelindiğinde siyah-beyaz filmler sanatsal bir seçenekten ziyade bütçe açısından bir seçenek haline gelmişti. Bu durum, siyah-beyaz filmlerin çoğunlukla bağımsız film yapımcıları tarafından tercih edilmesiyle devamlılığını sürdürdü.

Reşat Baynazarli

Salam Dünya! Sizi burada görməkdən çox məmnunam. Bloqumda şəxsi təcrübələrimi, maraqlı məlumatları və həyatımın rəngarəng anlarını sizinlə paylaşmaqdan zövq alıram. Hər yazıda yeni bir dünya kəşf edəcəyinizə əmin olun!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu