Sinema tarihinde içerdikleri sahneler ve hikayeleri sebebiyle rahatsız edici bulunan, yasaklanan pek çok film var. Bu yasaklı ve dehşet verici filmlerden biri de Cannibal Holocaust. 1980 yapımı bu film, Amazon ormanlarına çekime giden bir belgesel ekibinin kaybolması sonrası yaşananları anlatıyor.
Cannibal Holocaust Ne Anlatıyor.
Film ormanın derinliklerinde yaşayan yerli kabilelerle ilgili bir röportaj yapmaya giden dört kişilik bir belgesel film ekibinden bir daha haber alınamaması üzerine bir antropolog’un film ekibini aramaya çıkması ile başlar. Araştırmaları sırasında antropolog ve beraberindekiler ormanda belgesel ekibinin çektiği filmlerin kutularına ulaşırlar. Bu filmleri izlediklerinde ise bu insanların başlarına nelerin geldiğini dehşetle öğrenirler.
Senaryosunu Gianfranco Clerici‘nin yazdığı ve Ruggero Deodato‘nun yönettiği filmin çekimleri konunun geçtiği mekanlarda yani Amazon yağmur ormanlarında yapılmıştır.
Ruggero Deodato Sineması.
Ruggero Deodato 60’lardan beri film çekiyordu ve her zaman kendine has bir tarzı vardı: gösterişli, sert, keskin kenarlı, bol seks ve şiddet içeren resimler onun filmlerinin ayrılmaz parçası idi. 70’lerin sonlarında “yamyam patlaması”-nı trend yapan birçok İtalyan yönetmenden biriydi ve Cannibal Holocaust’a gelmeden önce böyle bir film olan, The Last Cannibal World’ü zaten yapmıştı. Sansasyonel üslubuna rağmen, kendisini yalnızca çok yetkin bir yönetmen değil, aynı zamanda sinematik incelemeye değer derinliği olan bir yönetmen olarak kanıtlamıştı. Cannibal Holocaust fikrini, yapımcıların başka bir “yağmur ormanlarında yamyamlar” filmi istediğinde aklında net bir yön vardı. Toplumun dünya hakkındaki görüşlerinin medya tarafından nasıl şekillendiğine – hatta çarpıtıldığına – meydan okuyacak ve mesajını verecekti.
Yasaklı Korku Filmi.
Film daha ilk gösterimini gerçekleştirir gerçekleştirmez içinde bulunan sahneler sebebiyle ‘müstehcen’ bulundu ve yasaklandı. Ayrıca filmin yönetmenine de dava açıldı. Film 50’den fazla ülkede yasaklanarak bu alanda rekor kırdı.
Bu gelişmenin üzerine bir de filmdeki tüm hayvan ölümü sahnelerinde gerçekten de hayvanlara canice işkence edilip öldürüldükleri bilgisi gelince, daha büyük tepkiler geldi. Hemen ardından da filmde ‘kazığa oturtma’ sahnesinde ölen oyuncuların gerçekten de öldürüldüğüne yönelik iddialar ortaya atıldı ve yönetmene bir de cinayet davası açıldı.
Filmdeki sahneler o kadar gerçekçiydi ki yönetmen İtalya’da cinayetle suçlandı. Cinayetle suçlanan yönetmen masum olduğunu kanıtlamak için filmdeki ürkütücü birçok sahneyi yeniden düzenledi. Filmdeki tüm oyuncular, ölmediklerini kanıtlamak ve ifade vermek için mahkemeye gitmek zorunda kaldı.
Bu iddialardan sıyrılmak ve mahkeme tarafından temize çıkarılabilmek için filmin yönetmeni tüm oyuncularla iletişime geçti ve ölmediklerini kanıtlamak zorunda kaldı. Filmde yer alan ve ölen tüm oyuncularla röportajlar düzenlendi ve deliller de mahkemeye sunuldu. Ardından yönetmenin ‘cinayet’ suçlaması da düşürüldü. Yönetmen Ruggero Deodato, mahkemede ‘kazık’ sahnesini nasıl o kadar gerçekçi yaptıklarını da anlatmak zorunda kaldı.
