Tarih okuduysanız, geçmişte zalim insanların bazılarına hiç şüphesiz rastlamışsınızdır. Ama öyle acımasız insanlar var ki, onları tarih kitapları anlatmıyor. Bu yazımda onları arayıp buldum.
Topal Timur, tarihin en tehlikeli ve kötü adamlarından biridir, ancak birçok kişi bu adamı tiyatro ve edebiyat alanındaki çalışmalarından dolayı onurlandırmıştır.
Timur, yalnızca son derece zeki bir askeri lider olarak değil, aynı zamanda çarpıcı bir şekilde zalim olarak da biliniyordu. Orta Asya’nın zengin şehirlerini yağmalamaktan ve yok etmekten sadistçe bir zevk aldı ve zamanla Timurun ordusu bir korsan ordusuna dönüştü.
1391 ve 1395’teki seferlerinde Rusya’daki eski arkadaşı Toktamış’a karşı savaştıktan sonra ordusu Moskova’yı ele geçirdi. Timur’un ağır vergilerine karşı ayaklanan, vergi tahsildarlarını ve garnizonunu isyan edip öldüren İsfahan’da ise durum feciydi: Timur’un isyana yanıtı kentteki tüm erkek, kadın ve çocuğun 100.000 kişinin öldürülmesini emredip, kafataslarından kuleler inşa ettirmek olmuştu. Yine askerlerinin, toplamak zorunda kaldıkları kopmuş kafa sayısı için bir kotası vardı. Yedi yaşından küçük çocukları şehir kapılarının önüne getirttikten sonra annelerinin gözleri önünde süvarilerine ezdirmişti. Askerlere sığırları, köpekleri ve kedileri bile öldürmesi emredilmişti.
Çin tarihindeki tek kadın imparator Wu Zetian – Tang hanedanının üyelerini, hatta kendi öz oğlunu yok etmek konusunda acımasızca davrandı.
Wu Zetian tahta geçtikten sonra iktidarını sağlamlaştırmak amacıyla yandaş yetiştirmeye çalışırken, kendisiyle farklı görüşler taşıyan insanları ve Tang hanedanının üyelerini, hatta kendi öz oğlunu yok etmek konusunda acımasızca davrandı. Tang hanedanının ilk dönemindeki vezirlerden Zhangsun Wuji ve Chu Suiliang gibi kişiler ya fakir bölgelere gönderildi, ya da öldürüldü. Tang ailesine mensup insanların çoğu da öldürüldü. Wu Zetian, imparatorluk mücadelesi yaptığı günlerde, kendine sadık kişilerin az olması nedeniyle insanlara fazla güvenmiyordu. Bu nedenle sık sık zalim yöneticileri kullanıyordu. Gizlice ihbarcılık yapanları ödüllendiriyordu. Bu yöntemle Wu Zetian, siyasi rakiplerini yok ederek imparator oldu. Ancak bu süreçte çok sayıda masum insan da öldürüldü.
Düşmanlarını kızartmayı seven Phalaris.
Phalaris (MÖ 570-549) Agrigentum kentinin bilinen en ünlü tiranıdır. Ordusunu paralı askerlerle güçlendirerek sınırlarını Himera kentini de içine alacak şekilde genişletmiştir.
Phalaris, düşmanlarını kızartmayı severdi ve bunu en sevdiği işkence tekniği haline getirmiş. Daha da acımasız olanı, bunu, bronz bir boğanın içinde yapıyordu, Yüzsüz yapılmış içi boş bu boğanın yan tarafında bir kapağı bulunmaktaydı. Kurban bu boğanın içine konuluyor ve boğa altta yanan ateşten kırmızıya dönene kadar metalin sıcaklığı ile kavruluyordu. Boğanın baş kısmında Perilaus’un tasarladığı çeşitli borular ve düdük benzeri bazı karmaşık aletler yerleştirilmişti. Bu aletler sayesinde kurbanın sesi kızmış bir boğa böğürmesini andıran bir sese dönüşüyordu. Phalaris bu sesten zevk alıyordu.
Söylendiğine göre Phalaris, Telemachus tarafından tacı elinden alındığında, kendi siparişi olan bu pirinç boğanın içinde öldürülmüştür.
Büyük Herod’un zulümleri.
Büyük Herod Kendisine komplo kurduğundan şüphelendiği insanları öldürmekten zevk alıyordu.
İsa’nın doğumundan sonra Beytüllahim’de yeni doğan bebeklerin öldürülmesini emretti. Zalimliği ayrıca karısını ve üç oğlunu kaybetmesine neden oldu. Acımasız yönetimi, hükümetine kutsal yargıçlar olarak görev yapan hahamlardan tarafından sık sık meydan okunmasına yol açtı – ancak her durumda suçlamalar reddedildi.
Bununlada bitmedi.. Kral Herod kendisini kral olarak ilan ettikten sonra çeşitli büyük inşaat projelerine başladı. Ezilen halkın vergilerini kullanarak zevk ve gösteriş için müsrif saraylar yaptırdı.
İnsanları öldürmek Commodus’un en sevdiği şeydi.
Commodus çevresindekileri öldürtmekle kalmayıp kendisini üstün bir varlık olarak görmeye başladı. Olumsuz davranışları sonucunda kendisine başarısız bir suikast girişiminde bulunuldu. Bu olaydan sonra birçok devlet adamını öldürttü ve sürgün ettirdi, eşi Crispina’yı sürgüne göndertti.
Commodus, toplamda 12.000 yarışma kazandığıyla övünerek, arenadaki vahşi hayvanları öldürmek için gladyatör gibi davranmayı da severdi. Kendisinin Herkül‘ün reenkarnasyonu olduğuna inanıyordu.
Duyarsız bir katil olmasının yanı sıra, Commodus geleneksel ayinlere meydan okumaktan da zevk alıyordu. Roma gözlerinin önünde yanarken bile neredeyse hiçbir şey yapmadı. Ayrıca şehrin yeniden inşa edilmesi ve kendi adının verilmesi konusunda ısrar etmiştir.