Gezegenimiz, hayatta kalmak için sağlıklı ve hassas bir dengeye bağlı olan sayısız yaşam formuna ev sahipliği yapıyor. Ormanlar ve ağaçlar, biyosferimizin ayrılmaz bir parçasını oluşturur. Stanford Üniversitesi tarafından 2016 yılında yapılan bir çalışmada araştırmacılar, bir otlak araziye tek bir ağaç eklenmesinin o bölgede görülen kuş türlerinin sayısını sıfırdan 80’e çıkarabileceğini buldu. Bu amaçla yola çıkan ve gezegeni tekrar yeşile döndürmek için ağaçlandırma konusunda ciddi çaba sarf eden insanların hikayelerine bakalım.
Son yirmi yılda, Brezilyalı bir çift 293 türden 2,7 milyon ağaç dikti ve Atlantik Ormanı’nın 1.500 dönümünü yeniden ağaçlandırdı.
Brezilyalı foto muhabir Sebastião Ribeiro Salgado, Ruanda’daki olaylar nedeniyle travma geçirdikten sonra 1994’te köyüne geri döndüğünde, bir zamanlar yemyeşil olan ormanın kilometrelerce çorak araziye dönüştüğünü gördü. Sonra karısı Lélia, ona tüm ormanı yeniden dikmelerini önerdi. Ailesinden satın aldıkları bir sığır çiftliğiyle başladılar. 1998’de Instituto Terra adlı gönüllüler ve ortaklardan oluşan bir ağ kurdular.
Aralık 1999’dan başlayarak, araziyi yeşilleştirdiler ve 293 ağaç türüne ait iki milyondan fazla fidan diktiler. Muazzam biyolojik çeşitliliği nedeniyle Özel Doğal Miras Rezervi statüsü almış 1.502 dönümlük tropikal ormanı yeniden ağaçlandırmayı başardılar. Yirmi yıllık çabaları sonucunda, toprak erozyonunun kontrol altına alınmasına yardımcı oldu, kurumuş en az sekiz su kaynağını canlandırdı, bölgedeki yağış miktarını artırdı ve nesli tükenmekte olan bazı vahşi yaşam türlerini barındırdı. Yağmur ormanı şu anda 172’den fazla kuş, 33 memeli, 15 amfibi ve 15 sürüngen türüne ev sahipliği yapıyor.
Jadav Payeng adlı bir adam, 17 yaşındayken Hindistan’ın kuzeydoğusunda köyünün yakınındaki çorak bir kum setine ağaç dikmeye başladı.
1979’da, 17 yaşındayken Payeng, sel nedeniyle çıplak bir kumsalda yıkanan ve burada ısı nedeniyle kuruyan çok sayıda yılan gördü. Böylece oraya 20 bambu fidanı dikti. Bundan sonra Assam, Golaghat İlçesi sosyal ormancılık bölümü tarafından 200 hektarlık bir ağaç dikme projesinde çalıştı. Beş yıl sonra proje tamamlandığında ve tüm işçiler ayrıldığında, ağaçlara bakmak için orada kaldı ve daha fazlasını dikmeye başladı. Bir süre sonra orayı bir ormana dönüştürdü.
Yetkililer, 2008 yılında 115 filden oluşan bir sürünün izini sürdüklerinde büyük ve sık bir ormanla karşılaşana kadar onun çabalarından haberdar değildi. Bu ormanda binlerce yerli ağaç ve 300 hektardan fazla bambu bulunuyor. Orman, Bengal kaplanları, Hint gergedanları, 100’den fazla geyik, tavşanlar, maymunlar ve akbabalar da dahil olmak üzere çok sayıda kuş ve birçok vahşi yaşama ev sahipliği yapmaktadır. Payeng ayrıca ormanı kaçak avcılardan koruyor. 2013 yılında gergedanlara ulaşmaya çalışan bir grub avcının yakalamasına yardımcı olmuştur.
1991’de bir arazi satın alan bir çift, 26 yılını Hindistan’da bir yağmur ormanı dikerek geçirdi. Şimdi orman 300 dönüme yayıldı.
Hindistan’da 1991 yılında çorak bir araziyi satın alan Pamela Gale ve Anil Malhotra çifti, yıllar içinde büyük emek verdikleri araziyi, vahşi hayvanlarla birlikte yaşadıkları büyük bir orman haline getirmeyi başardı.
İlk başta bunu Himalayalar yakınlarında yapmak istemelerine rağmen, kuzey Hindistan’daki arazi mülkiyeti yasaları 12 dönümlük bir sınıra sahipti. Bu yüzden güneye taşındılar ve güney Hindistan eyaleti Karnataka’nın Kodagu Bölgesi’nde yağmur yetersizliği nedeniyle terk edilmiş 55 dönümlük bir tarım arazisi satın aldılar.
Zaman içinde çift daha fazla kullanılmayan tarım arazisi satın almaya başladı ve sonunda toplam 300 dönüme ulaştılar. Girişim SAI (Hayvanları Koruma Girişimi) Sanctuary Trust olarak adlandırıldı. Var olan ağaçların büyümesini teşvik ettiler ve etraflarına daha fazla yerli tür diktiler. Ormanda yavaş yavaş yaban hayatı arttı ve arazinin içinden akan nehir çeşitli balık türleriyle doldu. Her yıl 305’in üzerinde kuş türü ormanı ziyaret ediyor. SAI – 2014 yılında ormanları ve vahşi yaşamı koruyan eko-turizm dalında Yılın Vahşi Yaşam ve Turizm Girişimi Ödülü‘nü kazandı.
Hindistan’ın Piplantri köyünde ne zaman bir kız çocuğu dünyaya gelse, köylüler 111 ağaç dikiyor.
Bu girişim, birkaç yıl önce kızını kaybeden eski sarpanch (muhtar) Shyam Sundar Paliwal tarafından 2006 yılında başlatılmıştır. Bu fikri ailesi ve köy meclisi ile tartıştı. Herkes bu fikre katıldı. Her kız çocuğunun doğumundan sonra yeni doğan, anne ve baba adına üçer fidan dikilmesine karar verildi. Daha sonra 111 (1+1+1) oldu ve üç büyük paydaşın bir araya gelmesini temsil eden, aynı zamanda hayırlı bir sayı oldu. Piplantri köylüleri Hint leylağı, kuzey Hindistan gül ağacı, mango ve Hint bektaşi üzümü gibi çeşitli yerli ağaçlar dikmektedir. Toplamda şu ana kadar yeşillik alanlarına 300.000-den fazla ağaç dikmişlerdir.
Ağaçlara ek olarak köylüler, meyve veren ağaçlardan zararlı canlıları uzaklaştırmak için 2,5 milyondan fazla aloe vera bitkisi dikti. Aloe vera ürünlerine olan talebin artmasıyla birlikte, köylüler artık kendi aloe vera suyu, jeli ve diğer ilgili ürünlerini üretip pazarladıkları için yeni bir gelir kaynağına sahip oldular.
Bir Yorum