17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ya da bir diğer adıyla Gölcük depremi. Toplamda 18 bin 273 kişinin hayatını kaybettiği, 364 bin 905 konut ve işyerinin zarar gördüğü büyük facia. İşte bu büyük facianın ortasında çivi bile oynamayan, tek bir kişinin burnunun bile kanamadı bir yer var. Şimdilerde Dilovası Belediyesi’ne bağlanan Tavşancıl.
Peki ama nasıl?
Salih Gün 1987’de Tavşancıl belde belediyesi oldu. 1989 yerel seçimlerinde ise belediye başkanı seçildi.
O, vakit kaybetmeden bir imar planı hazırlamak için kollarını sıvadı. Kocaeli Üniversitesinden bilim insanları getirerek bölgede analizler yaptırdı. Bilim insanları hazırladıkları raporda deprem riskine dikkat çekiyordu. Çünkü Tavşancıl Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın tam üzerinde yer alıyordu.
Dönemin belediye başkanı Salih Gün, bilimsel raporları dikkate alarak bir imar planı hazırladı. Bu plan doğrultusunda başta yüksek kat sınırlaması olmak üzere çeşitli kararlar uygulandı. Ancak o dönem bu imar planı halk arasında tartışma yarattı.
Planı destekleyenler olduğu gibi karşı çıkanlar da oldu. Hatta karşı çıkanlar arasında Salih Gün’ün akrabaları da vardı.
“Böyle şey mi olur, Tavşancıl bu plan yüzünden köy gibi kaldı!” Diyenler bile vardı.
Salih Gün’ün en yakın arkadaşları ona küstüler. En yakınına bile kriterlere uygun değilse ev izni, ruhsat vermiyordu. Hatta kendi babası evlerine bir kat daha çıkmak istediğinde ona dahi izin vermedi.Bu taleplere karşı tek bir cevabı vardı: “Burası deprem bölgesi, olmaz!”
17 Ağustos 1999 Depreminde 18.273 kişi hayatını kaybetti. Tavşancıl’da ise tek bir insanın burnu dahi kanamadı. Tüm baskılara ve zorlamalara rağmen bilimsel deprem raporunu uyguladı ve 2 kat üzeri evlere ruhsat vermedi.
“İnsan kaybetmektense oy kaybetmeyi tercih ederim”
-Salih Gün