Times Meydanı’nda “V-J Day” Öpücüğü: İkonik Fotoğrafın Hikayesi.

Times Meydanı’nda “V-J Day” Öpücüğü fotoğrafı genellikle “Öpücük” olarak anılır. Savaşın sonundaki kutlamanın ikonik görüntüsüdür, karanlık bir dönemi barış zamanının başlangıcından ayıran siyah beyaz bir kitap ayracı olarak yorumlanır bu fotoğraf.

İkonik Fotoğraf Nasıl Çekildi?

Alfred Eisenstaedt Almanya doğumlu Amerikalı fotoğrafçı ve foto muhabiriydi. Kariyerine II. Dünya Savaşı’ndan önce Almanya’da başladı, ancak ABD’ye taşındıktan sonra Life dergisinde kadrolu fotoğrafçı olarak öne çıktı. Life dergisi, kapaklarında 90’dan fazla fotoğrafına yer verildi ve 2.500’den fazla fotoğrafın öyküsü yayınlandı.

Alfred Eisenstaedt yazdığı iki farklı kitapta, Times Meydanı’nda “V-J Day” Öpücüğü fotoğrafını çekme ve doğası hakkında biraz farklı iki açıklama yapıyor. Eisenstaedt şöyle yazıyor:

“Times Meydanı’nda V.J. Gününde, cadde boyunca koşan bir denizciyi gördüm, denizci önünden geçen her kızı tutup öpüyordu. Büyükanne, şişman, zayıf, yaşlı, fark etmiyordu.

Omzumdan geriye bakan Leica markalı makinemle denizcinin önünden koşuyordum ama çektiğim hiçbir fotoğraf beni memnun etmiyordu. Sonra aniden, beyaz giymiş hemşireyi tuttuğunu gördüm.

Denizci hemşireyi öptüğü anda arkamı döndüm ve deklanşöre bastım. Hemşire koyu renk bir elbise giymiş olsaydı, bu fotoğrafı asla çekmezdim. Denizci beyaz bir üniforma giymiş olsaydı da aynı durum olurdu. Tam dört fotoğraf çektim. Birkaç saniye içinde her şey olup bitmişti.”

Işık dengesinden dolayı sadece bir fotoğraf düzgün çıkmıştı. Diğerlerinde vurgu yanlıştı – sol taraftaki denizci ya çok küçük ya da çok uzundu. İnsanlar bana cennette olduğumda bu resmi hatırlayacaklarını söylüyorlardı.

“V-J Day” Öpücüğü.

Yıllar sonra bilinmeyen çiftin Amerikalı Denizci George Mendonsa ve Hemşire Greta Zimmer Friedman olduğu belirlendi.

Greta Friedman, 14 Ağustos 1945’te 21 yaşındaydı. Bir dişçi muayenehanesinde çalışırken şu haberi duydu: Japonya teslim oldu ve İkinci Dünya Savaşı sona ermek üzereydi. Yanından geçen bir denizci beklenmedik bir anda onu kucaklayıp öptüğünde Times Meydanı’na henüz yeni adım atmıştı. 2012 yılında CBS’e verdiği bir röportajda ​​“Yaklaştığını görmedim ve farkına vardığımda ise çoktan beni kucaklamıştı” dedi. “Öpülmek benim seçimim değildi. Adam geldi ve beni yakaladı. Denizci çok güçlüydü, ben onu öpmüyordum o beni öpüyordu” dedi.

Genç hemşireyi öpen 22 yaşındaki George Mendonsa, USS The Sullivans (DD-537) gemisinden izinli ayrılmıştı ve müstakbel eşi Rita ile Radio City Music Hall’da bir film izliyordu. Aniden kapılar açıldi ve insanlar savaşın bittiğini haykırmaya başladılar.

George ve Rita sokaktaki partiye katıldılar, ancak kalabalık barlara giremeyince caddeden aşağı yürümeye karar verdiler. O zaman George, beyaz elbiseli bir kadının yürüdüğünü gördü ve onu kollarına aldı ve öptü, “O gün epeyce içki içtim ve onu ordudan biri zannettim – o bir hemşireydi” dedi.