Renkler başlı başına hikaye anlatıcısıdırlar. Her rengin bir anlamı, hikayesi, izleyiciye hissettirdiği bir hissi vardır. Fakat sinemanın bir hayal üretimi alanı, serbest bir sanat olduğunu unutmayalım. Her renk tek bir yerde, tek bir maksatla kullanılacak diye bir kural yok. Yönetmenler renkleri farklı şekillerde kullanarak seyirciye yalnızca görsel bir tasarım değil, aynı zamanda bir duygu tasarımı da sunarlar.
Renk filme katılımda bulunmaz; filmle birlikte doğar, filmde doğar.
Renato May
Filmlerde parlak ve doygun renkler daha mutlu sahneler için kullanılırken, karanlık ve doygunluğu düşük renkler daha hüzünlü sahneler için tercih edilmektedir.
Bazı filmlerde bir karakter belli renklerle özdeşleştirilir ve yönetmenler bu belirli renklere yine filmin bağlamı içerisinde belirli anlamlar yükler.
Sinemada Renkler ve Etkileri
Renklerin bilinçaltımıza etkilerini hepimiz biliyoruz. Renkler bu anlamda büyük firmalar tarafından çeşitli alanlarda bilinçli olarak, isteilen etkiyi arttırmak için kullanılıyor. Peki renklerin bu özellikleri filmlerde nasıl kullanılıyor?
Kırmızı
Ana renklerden biri olan kırmızı genel olarak bakıldığında; dinamizm, canlılık, irade, cinsel güç, kızgınlık, öfke, sevgi, nefret ve heyecan gibi anlamları çağrıştırır. Sinemada kullanımı ise aşk ve korku film türleri üzerinde yoğunlaşır. Aşk temalı filmlerde sevgiliye verilen çiçek, giyilen elbise, özel akşam yemeği için yapılan makyaj vb. hep kırmızı teması ile izleyene aktarılır. Aşk bir yönüyle cinselliği de çağrıştırdığı için kırmızı bu tema içinde de sıklıkla kullanılan bir anlatım motifi olarak göz çarpar. Kırmızı, duygusal yoğunluğu arttıran ve çoşturan bir renktir.
Sarı
Gençlik, sevinç, heyecan… Sarı bu kavramları oldukça iyi ifade eden bir renktir. İnsanların ruh halini olumlu etkiler ve çok dikkat çeker. Temelde neşe ve keyif verici bir renk olmasıyla birlikte, tonlarına göre farklılık gösterebilir.
Bazı filmlerde hastalık, delilik, obsesyon gibi anlamlara gelirken; bazı filmlerde gençlik, merhamet gibi olumlu anlamlarda kullanılmıştır. Birdman (2014) filminin bu sahnesinde hemen her objenin içinde sarı kullanılmıştır.
Mavi
Freud’un sakin bir renk olarak nitelendirdiği mavi; dinginlik, sakinlik ve üretkenliği temsil eder. İnsanların görsel olarak görmekten/izlemekten keyif aldıkları alanlardan olan deniz-gökyüzü sıklıkla film ve dizilerde bu dinginlik ve sakinlik duygusunun izleyenlere iletilmesi için kullanılır.
Manevi olarak da bağlılık, sadakat, ciddiyet, izole ve melankolik olma anlamlarını taşıyabilir. Tonuna göre değişiyor elbette, fakat iletişimde mavinin oldukça sosyalliği arttıran bir renk olduğu inkar edilemez!
Yeşil
Yeşil; öncelikle doğanın, tabiatın, ilkbaharın rengidir. Yeşil rengin tüm tonlarının
insanlar üzerinde pozitif etkileri bulunmaktadır. Sinirleri yatıştırıcı, iyileştirici,
huzur veren, sakin ve dinlendirici bir renktir. Malefiz’de kullanılan fosforlu yeşil ise kötü karakter Malefiz ile özdeşleştirilmiş. Bu sahnedeki yeşil tehlike ve uğursuzluğu simgeliyor.
Mor
Mor için renkler arasında en gizemlisi, en mistiği diyebiliriz. Doğaüstü güçleri temsil etmekle birlikte; asalet, zenginlik, kudret, fantezi, kibir ve hüzün de morun anlamlarına gelir.
Sabah kuşağında yayınlanan televizyon programlarında mor rengin dekor ve
arka fon olarak kullanılması kadınların ilgisini bir hayli çekmektedir. Mor rengin
koyu tonları depresyonu yansıtmaktadır. Koyu tonlarındaki mor ile nefret duyguları ön plana çıkarılabilmektedir.
Kahverengi
Kahverengi kasvetli bir renktir. Hüzünlü, birilerinin bir şeylerin yükünü taşıdığını anlatan sahnelerde bolca kahverengi görmek mümkündür.
Kırmızı ve siyah renklerin karışımından elde edildiği için; her ikisinin özelliklerini de bünyesinde barındırmaktadır. Otorite ve kendine güven hissi vermektedir. Bireyler bu rengin; pozitif etkisiyle
gerçekçi bir kişilik oluşturabilmektedir.
Esaretin Bedeli filminde Andy’nin kendisi ve arkadaşları için küçük bir özgürlük kazandığı günün sonunda mutluluğu görebiliriz, ama bu buruk bir mutluluk, bu ağır bir mutluluk…
Siyah
Siyah; gücü, tutkuyu, resmiyeti, soyluluğu ve otoriteyi simgelemektedir. Türkiye’de ve çeşitli toplumlarda keder, ölüm ve matem anlamlarına gelmektedir.
Ancak, siyahın konsantrasyon rengi olduğu da düşünülmektedir. Ünlü bilim adamı Einstein’ın
gün ışığı girmeyen ve perdeleri siyah olan bir odada konsantre olduğu belirtilmektedir.
Dizi ve filmlerde süreç içinde karakterin giyimindeki değişim, aynı zamanda onun kişiliğindeki değişimi ifade eder. Bir filmin başında beyaz giyinen karakter filmin sonunda artık siyah giyiniyorsa kötü yönde bir değişime uğradığı anlaşılır. Bu bir tek siyah-beyaz için değil, diğer renkler için de geçerlidir.
Beyaz
Beyaz asaleti, masumluğu, temizliği ifade eder. Düğün gibi mutlu günleri de süslemiştir, cenaze gibi mutsuz günleri de. Öteki dünya tasvirlerinde de sıkça karşımıza çıkar. Bazen de beyaz arka plan kullanılarak asıl gösterilmek istenen ögenin ön plana çıkması sağlanabilir.
Beyaz renk; kullanılan mekânı ya da prodüksiyon setini olduğundan daha büyük göstermektedir. Gümüş rengine yaklaşan beyaz ise, inancı ve kutsallığı simgelemektedir.
Doğu toplumlarında ölen kişinin daha temiz bir ruhsal dünyaya gittiğini göstermek için
ölüm ve matem beyaz renkle sembolize edilmektedir.